14 Nisan 2015 Salı

öylesine...

Her insan bir diğerinin hayatına girerken, bilmez ki o insana neleri düşündürür veya yaptırır.
Hiç bilmez hem de....

İlk gördüğümde bende bıraktığı etkinin çok sarsıcı olmamasına rağmen, bakışları o kadar temiz gelmişti ki.Güzel bakmak böyle birşeydi. Güzel gülmek buydu...O akşam mesaj attığında ise bir adım geri kaçmak geldi içimden sanki olacakları tahmin etmiş gibi.
Yakışıklı, güzel konuşan, karizmatik adam bu,... yorar beni dedim.
Yordu da...

Gel dedi, uçtum yanına... Git dedi, gittim... Gelme mahalleme dedim, geldi... Bakma sen bana yine gel dedim, gelecektim zaten dedi.Özlüyorum seni dedi, içim kanatlandı. Birşey hissetmiyorum sana dedi, kolum kanadım kırıldı.
Sende bana ait birşey var dedi, gel al dedim. Geldi mi bilemedim...Kalayım mı gideyim mi dedim, hemen git dedi, peki dedim.Bencilsin dedi, şaşırdım..Hep kendin dedi afalladım..Anlatamadım..sustum..

Hiçbirşey yaşanmadı, çok şey yaşandı. Hiç sevişilmedi ama birleşti vücutlar.
Çok öpüşüldü ... en güzelinden... Çok koklandı... en misinden...

Olup bitenden geriye ne kaldı derseniz... çok güzel bakan iki gözün sahibi güzel bir adam...O kaldı.
Bencil, sadece ben diyen bir kadın, sadece kendini düşünen biri... BEN kaldı.

Zengin olmak isteyen, güç isteyen, takdir bekleyen, yıllarını elinden kaçırdığından korkan, yuva kurmak isteyen bir adam kaldı aklımın ucunda. Saramadığım, derdine ulaşamadığım, elimin içinde kayan bir balık kadar kaygan, dokunmaktan ürktüğüm, aramaktan bile çekindiğim bir adam kaldı gönlümün köşesinde.

Ama öyle güzel bir sarstı ki bu adam beni.Durdum, düşündüm.Hak verdim. Anladım. Kabul ettim ve zamanıdır dedim değişimin.

Beni boşver, bundan sonra hayatına girenler için kendine gel diyen adam... Teşekkür ederim sana.
Pişmanlığımın ölçüsü yok ama çok isterdim ki bir de bu kadını yaşayabilseydin keşke.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder